Çene kemiği içerisinde bulunan kistler, dişlerle ilişkili olan veya ilişkili olmayan olarak ikiye ayrılır. Epitel artıklar genellikle çenede bulunduğundan, kistlere en sık çenelerde rastlanır. Genellikle 20-60 yaş grubunda ve erkeklerde görülür.
Çene Kisti Nedir ve Hastalarda Nasıl Belirtileri Vardır?
Diş etinde veye çene kemiğinde meydana gelen, içi sıvı yada yarı sıvı dolu, etrafı yumuşak bir doku ile kaplanmış patalojik oluşumlara kist denilmektedir.
Sıklıkla sessiz sedasız büyüme eğilimi gösteren kistler, ağrıya sebep olmazlar. Bu nedenle genel olarak hastalar tarafından fark edilmezler. Ancak belli bir büyüklüğe ulaştığında yüzde şişliğe sebep olur yada enfeksiyon meydana geldiği zaman ağrıya sebep olurlar ki bu durumda hastalar hekime başvururlar. Bunun dışında ağız içine akıntı, kötü tat veya diş ve diş etine ait sorunlara da sebep olabilirler. Çok ilerlemiş vakalarda ise çenelerin herhangi bir bölgesinde uyuşukluk, ağız açmada kısıtlanma yada patolojik kırıklara sebep olabilmektedir.
Çene Kistlerinin Tanısı Nasıl Konulmaktadır?
Çene kistleri sıklıkla belirti vermeden büyüdükleri için yıllık rutin muayeneler sırasında fark ediliriler. Belirli bulgulara sahip hastalarda ise ağız içi muayene yapılır ve panoramik röntgen çekilir. Hekim tarafından ihtiyaç duyulursa daha ileri tetkik için tomografi istenebilir.
Oral ve radyolojik muayene ile birlikte kistin ne kadar büyüklüğe ulaştığı, yerleşim yeri, sınırlar, hangi dokulara zarar verdiği, dişlerle ne kadar ilişki içerisinde olduğu ve nedenine yönelik tanı uygulanır. Elde edilen bulgulara göre kistin çeşidi belirlenir. Tanı güçlüğü çekilen olgularda ise lezyondan biyopsi alınması sıklıkla önerilmektedir.
Çene Kistlerinin Tedavi Seçenekleri Nelerdir, Farkedilen Kistler Alınmalı mıdır?
Çene kistlerine ait tedavi yöntemleri sonuç odaklı baktığımızda benzerlik gösterse de kistin ön tanısı, tekrar oluşma olasılığı, yerleşim yeri, büyüklüğü gibi bulgular hekimin tedavi seçeneğini belirlemesinde öneli role sahiptir.
Tedavi seçenekleri arasında en sık başvurulan yöntemler: kanal tedavisi (diş ile ilişkide olan kistlerde operasyon öncesi uygulanır), enükleasyon (kistin tamamen çıkarılması), marsüperizasyon (kistin çıkarılmadan önce küçültülmesi), marjinal veye segmental rezeksiyon (kistin komsu kemik sınırları-çenenin belirli bir kısmı ile- çıkarılması) dur. Kist tamamen çıkarıldıktan sonra oluşan boşluk sekonder iyileşmeye bırakılabileceği gibi aynı seansta boşluk kemik tozu yada PRF ile de doldurulabilir.
İçerisindeki basınç artışı sebebiyle sessizce büyüme eğilimine sahip olan bu kistler tedavi edilmediklerinde çok büyük boyutlara ulaşarak anatomik yapılara zarar verebilmektedir. Nadiren de olsa bazı kistler malignite (kötü huylu tümör) bulguları gösterebilir. Teşhis edildikten sonra alınması gereken bu kistlerin tedavi şekilleri farklılık gösterse de temel prensip kist içeriği ile birlikte kist epitelinin tamamen çıkarılması ve çevre kemiğin küretajı (kazınması)dır.
Çene Kisti Cerrahisi Nasıl Bir İşlemdir ve Kimler Tarafından Uygulanır?
Kisti teşhis edilen hastalar Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi Uzmanına yönlendirilirler. Çene Cerrahisi Uzmanı tarafından ön tanısı koyulmuş olan kistler lokal anestezi altında alınır. Ancak kist çok aşırı büyük boyutlara ulaşmış ise işlem genel anestezi altında yapılabilir.
Operasyonda kiste en yakın ulaşım sağlanacak bölgeden diş eti kaldırılır, kiste ulaşılır, kist temizlenir ve bölge dikiş atılarak kapatılır. Ön tanıyı doğrulamak için alınan parça patoloji laboratuvarına gönderilir.
Operasyon Sonrası Ağrı ya da Sızı Olur mu?
Kist operasyonuda diğer cerrahi işlemler gibi anestezi altında yapılır ve hasta işlem sırasında herhangi bir ağrı hissetmez. Operasyon sonrası hasta antibiyotik, ağrı kesici ve antiseptik gargaralar kullanır. Operasyonu takiben 7-10 gün sonra da dikişler alınır.